Cinsellik biyolojik bir olaydır. Nasıl ki acıkıyorsak, susuyorsak; cinsellik de bu kadar doğal bir dürtüdür. Acıktığımızda yemek yiyip, susadığımızda su içtiğimiz gibi cinsel anlamda doyuma da ihtiyaç duyarız. Açken yemek yemenin, susamışken su içmenin verdiği doyum; açlık ve susuzluk yoksunluğunun giderildiğindendir. Yani doyum duygusu aslında yoksunluğun azalması ya da giderilmesi bitirir. Cinsellik ise yoksunluğun bitmesinden çok bir doyum arayışıdır. Her insanda olduğu gibi engelli bireylerin de cinselliğe ihtiyacı vardır. Engelli bireylerin de cinsellikten haz aldığı ve doyum arayışında olabilecekleri çok sayıda yetişkin otizmli üzerinde yapılan testlerle kanıtlanmıştır; fakat otizmlilerin deneyimleri çok daha sınırlıdır. Bu deneyimler mastürbasyon, öpme, kucaklama vb. gibidir.
Peki otizmli bireylerde cinsellik nasıl olmalıdır?
Bu konuda farklı bakış açılarından farklı çözümler vardır.
Bunlardan ilki cinsellik hormonu salgılanmasını azaltan ve belirli aralıklarla uygulanan ilaç kullanımıdır. Bu uygulama istenen sonucu vermektedir; fakat engelli bireylerin haklarına saygısızlık, kısıtlama olarak değerlendirilmektedir. Bu ilaçlar içeriği nedeniyle enerji düzeyinde ve mutluluk hormonu salgısında düşüklüğe neden olmaktadır. Bu durumun da engelli haklarına aykırı bir durum olduğu düşünülmektedir.
İkinci bakış açısı ise, otizmli bireylerin ihtiyaçlarının da normal insanlardaki giderilmesidir. Özellikle sosyal ve kültürel düzeyi yüksek olan kesimlerde ve özellikle erkek bireylerde bu yöntem izlenmiştir. Bu yöntem ise bir hayat kadını vasıtasıyla bireyin doyuma ulaştırılmasıdır. Fakat; ülkemizde bu görüşü sesli olarak dile getirme noktasında, toplumsal değerlerimizin ve dini inançlarımızın bir engel olarak önümüze çıktığını hiç bir ailenin engelli çocuğuna (özellikle kız çocuğuna sahip) uygulamak istenmemektedir.
Diğer bir yöntem ise bireylerin tamamen doğal yollarla doyuma ulaştırılmasıdır. Yani mastürbasyon yöntemiyle doyuma ulaşmasıdır. Bu yöntem için bireye öğretilmesi gereken temel konu doyuma ulaşacağı yeri tespit edebilmesidir. Bu konuda ebeveynlerin yönlendirmesi gerekmektedir. Otizmli bireylerde empati kurabilme ve muhakeme yeteneği zayıf olduğundan bu doyuma her yerde ulaşmak isteyecektir özellikle keşfettikten sonra. Bu durumda aileye düşen görev bu konu için evin içinde bir yer seçip böyle bir durum gözlendiğinde kısa cümlelerle açıklama yaparak seçilen yere götürülmesidir. Uygun olan yerler ise banyo, yatak odası (tek başına kalıyor ise) olabilir. Farklı bir yerde mastürbasyon yaptığı görüldüğünde ise tepki vermeden önce düşünülmesi gereken en önemli şey: ‘Benim çocuğumun muhakeme yeteneği zayıf olabilir.’ Hem aile hem eğitmen olarak en büyük görev bu noktada bizlere düşmektedir. Unutmayın ki her aile aslında bir eğitmendir.
Engelli bireylerde cinsel eğilim içeren davranışlar normal bireylere göre farklılıklar gösterebilir. Eğitim için öncelikle çocuğumuzu tanımak durumundayız. Örneğin, sarılma, öpme, koklama vb., cinsel organ gösterme ya da karşısındaki kişinin cinsel organına dokunma çabası bu örneklerden sadece bir kaçıdır. Ya da cinsel uyarılma durumunda bazı engelli bireylerde öfke, saldırganlık ve sıkılganlık gözükebilir. Bu durumlarda uyaranın keşfedilmesi çözüme ulaşabilmesi bakımından oldukça önemlidir.

ENGELLİ BİREYLERDE AİLEYE YÖNELİK CİNSEL EĞİTİM
Öncelikle aile, bu alanla ilgili olarak yeterli bilgi birikimine ve deneyimine sahip kurum ve kişilerce sağlıklı bir şekilde, engelli bireylerin cinsel gelişim evreleri hakkında bilgilendirilmelidir.
Uluslararası düzeyde engellilerin ergenlik ve ergenlik öncesi dönemlerine yönelik yapılan çalışmalar ve uygulamalar hakkında aydınlatılmalı, bu uygulamalardan ailenin sosyo-ekonomik düzeyine en uygun olan yöntem belirlenip bu yöntemle ilgili olarak aile hazırlanmalıdır.
Engelli bireylerin ergenlik döneminde gerçekleştirdiği her türlü davranışın doğal ve yaşanması gereken bir süreç olduğu, bu süreçte olumlu davranışların gerçekleşebilmesi için ailenin izlemesi gereken tutum ve yöntemlerin belirlenmesi için eğitim kurumları ile iletişimde olmaları gerekmektedir.
Sağlıklı ve standart bir ergenlik dönemini çocuklarının yaşayabilmesi için gerekli olan fiziksel düzenlemeler ev ortamında da yapılmalı, çocuğunun cinsellikle ilgili biyolojik yönünü normaller gibi kabul edip, psikolojik gelişim sürecinde çocuğuna katkılar sağlamalıdır.

PSİKOLOG
ELİF TUTKUN